Genetik

Genetik

Klonlama

"Hücre hücre söyle bana, aynı senden var mı bende daha?" Vücudumuzdaki hücrelere bu soruyu sorsak, hepsi birlikte "Var benden sende milyarlarca." diye yanıt verirlerdi. Hücrelerimiz her ne kadar görünüşte birbirinden farklı olsa da içlerinde taşıdıkları bilgi yani DNA hepsinde aynıdır. Çünkü hücrelerimizdeki DNA'lar parmak izimiz gibi yalnızca bize aittir. Hücrelerimiz içindeki DNA'lar bizi biz yapan özelliklerimizin bilgisini taşır. Bu durum tüm canlı varlıklar için geçerlidir.Son on yolda canlılar, hücreleri ve DNA üzerine bir çok araştırma yapılıyor. Bu araştırmalardan şaşırtıcı sonuçlar elde ediliyor. Klonlama da işte şaşırtıcı gelişmelerden biri.

Peki Klonlama Nedir?


Eğer bilgiyi taşıyan bir DNA'yı vücut hücresinin içinden çıkarıp içi boşaltılmış bir yumurta hücresinin içine koyarsak ve yumurta hücresinin büyüyüp gelişmesini sağlarsak kopya bir canlı elde etmiş oluruz. Bu kopya canlıya klon denir. Kısaca klonlar, canlı hücresinden alınan genetik malzemenin, içinden genetik malzeme çıkarılan bir yumurta hücresine yerleştirilmesiyle yaratılır. Doğan bebek yıllar sonra doğan tek yumurta ikizi gibidir. Klonlama 1996'dan bu yana, bir çok memeli hayvan üzerinde yapıldı. İlk klonlanan hayvan Dolly adında bir koyundu. Koyun ve domuzların yanında bilim adamları zaman içinde inek ve fare de klonladılar. Biz acaba insanlar da klonlanabilir mi diye düşünürken bilim adamlarına göre bu yalnızca bir zaman meselesi. Ancak insan klonlamanın, insanlar üzerinde ne tür psikolojik sonuçlar yaratacağını kimse bilmiyor. Kimileri klonlamanın yararlı bir şey olduğunu düşünürken, kimileri de bunu zararlı buluyor.

Artık İnsanlar da mı Klonlanacak?

Teknolojik ve bilimsel gelişimler sonucu insanlar şimdiye kadar bir çok yarar sağladı. İnsanlık için dev adımlar atıldı. Ama her tür gelişmenin insanlık için yararlı olacağını söyleyemeyiz. Teknolojinin ve bilimin hangi insanlar tarafından ve ne amaçlarla kullanıldığı, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin yararlı olup olmadığını belirler. İnsanların klonlanması heyecan verici bilimsel bir gelişme. Ancak insan klonlamanın ne tür sonuçlar yaratacağını şimdiden kestirmek güç.

DNA nedir?

DNA, deoksiribonükleik asit denilen çok karmaşık bir kimyasal maddenin kısa yazılımıdır. Deoksiribo (D), nükleik (N), ve ait (A) yani DNA. DNA çok uzundur. Tıpkı kıvrılmış bir merdivene benzer. Canlıya ait tüm bilgi DNA üzerinde saklıdır. Canlının nasıl görüneceği, ne yiyeceği, nasıl büyüyeceği ve nasıl bir yerde yaşaması gerektiği hep DNA tarafından belirlenir.Tüm Canlıların DNA sı vardır. İnsanların, ağaçların, kedilerin, sivrisineklerin, elmanın hatta bizi hasta yapan mikropların da DNA'sı vardır. Bazı canlıların DNA'sı büyüktür, bazı canlıların DNA'sı küçüktür, çünkü bazı canlılar DNA'dan daha çok komut almak zorundadır, bazıları da daha az komut almak zorundadır.

Hücre Nedir?

Bütün canlıların yaşayan en küçük canlı birimine hücre denir. Onu ilk defa 1665 yılında İngiliz bilim adamı Robert Hook, mantar dokusunda gözleyerek, boşluk anlamına gelen hücre sözcüğünü kullandı. Gördüğü aslında yalnızca hücrenin ölü çeperiydi.Hücreler tek başına bulunabilir (bir hücreliler, bakteriler, bir hücreli mantarlar, algler ve yüksek bitki ve hayvanların sperma ve yumurtaları). Çok hücrelilerde olduğu gibi, belirli bir görevi yapmak için farklılaşmış hücre grupları (dokular) şeklinde de bulunabilir. Çok hücrelilerin hücreleri birbirine hücre arası madde ile bağlanmıştır (kemik ve kıkırdakta olduğu gibi) ya da bu madde aracılığıyla ilişkidedir (kan ve lenfte olduğu gibi).En küçük boylu hücreler gametler, bakteriler ve parazit bir hücrelilerdir. Bazı silliler ve delikliler gözle görülebilir. En büyük hücre kuş yumurtasıdır. Bugün yaşayanlardan deve kuşunun yumurtası ile 100 sene önce Madagaskar'da yaşayan Aepyornis kuşunun sekiz litrelik yumurtası bilinen en büyük hücrelerdir. Bilinen en uzun hücreler ise aksonlarıyla birlikte 1 m kadar uzunluktaki bazı sinir hücreleridir.

Klonlama Tarihi

1938-1970

1938

Hans Speamann fantastik bir deney yapılabileceğini açıkladı. Klonlama diyebileceğimiz bu deneyde orata ya da geç evredeki bir embriyonun çekirdeği çıkarılarak bir yumurtaya aktarılıyordu.

1952

Robert Briggs ve T. J. King ilk klonlama deneyini gerçekleştirdiler. İleri aşamadaki bir kurbağa yumurtasının çekirdeği pipetle çekilerek çıkarıldı ve başka bir kurbağa yumurtası içine aktarıldı. Ancak deney sonunda yumurta gelişmedi.

1970

Aynı deney yine kurbağalar üzerinde John Gordon tarafından denendi. Daha iyi bir sonuç alındı. Kurbağa yumurtaları, iribaş olana kadar gelişti ama daha sonra öldüler.

1980'ler

1984

Steen Willadsen, olgunlaşmamış koyun embriyo hücrelerinden yaşayan bir kuzu klonladığını açıkladı. Daha sonra Willadsen, inek, domuz, keçi, tavşan ve rhesus maymunu da kullandı. Bu deneylerde çok hücreli koyun embriyosundan çekirdek alınıp yumurta hücresine aktarılıyordu. Daha sonra hücre bölünmesi başlıyor, fetus oluşuyor ve gelişme devam ediyordu.

1990'lar

1994

Daha gelişkin embriyo hücrelerinin ilk klonlamasını Neal First gerçekleştirdi. En az 120 hücrelik buzağı embriyosu klonlandı. Bu çok hücreli inek embriyosunun çekirdeği çıkarıldı ve çekirdek yumurta hücresine aktarıldı.

1996

Ian Wilmut, Neal First'in deneyini koyunlar üzerinde yaptı. Ancak embriyo hücrelerinin çekirdeğini almak için hücrelerin duraklama dönemine gelmesini bekledi. Sonra çekirdekleri çıkarıp yumurta hücresine aktardı.

1997

Dr. Wilmut, 6 yaşındaki bir koyunun meme hücresinden klon üretti. Bu defa çekirdek erişkin bir hücreden yani meme hücresinden alınıp yumurta hücresine aktarılmıştı. Dolly 277 yumurta içinde tek hayatta kalan kuzuydu. Dolly'nin oluştuğu hücre Ocak 1996'da birleştirilmişti.

1997 Şubat

Oregon Primat Merkezi'nden tek bir embriyo hücresinden iki rhesus maymunun klonlandığı haberi geldi.

1998,7 Ocak

Tıp doktoru G. Richard Seed, o günlerde anne rahminden aldığı insan embriyosunu başka bir annenin karnına aktarıyordu. İnsan klonlamaya karşı duyduğu ilgiyi ilan etti. Bu konudaki hassas denge, ahlakî tartışmalara yol açtı. Tartışmalar sonucu Amerika Birleşik Devletlerinde insan klonlamaya karşı yasalar konuldu.

1999

19 Avrupa ülkesi insanın genetik olarak kopyalanmasını yasaklayan sözleşmeyi Paris'te imzaladı.

 

 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ